Haber

Yeraltı mücadelesi

Bahar Göçer*

Birçok insan için tatiller hoş anlamlar taşır. Özellikle çocuklar için heyecan verici, kendilerini daha değerli ve keyifli hissediyorlar. Ancak bu yıl bayramı kutlamak pek hoş değil. Özellikle deprem bölgesinde yaşayan insanların böyle bir ajandası olduğunu düşünmüyorum. İnsan hayatındaki kayıplar, tedavisi olmayan yaralar ve travmalar oluşturmakta, yaraların kabuk bağlaması güçleşmektedir. Ülke olarak çok yaramız var. Toplu kayıplarımız sadece sarsıntılarda değil diğer afetlerde de oluyor. Son yıllarda aldığımız yaralardan biri kabuk tutmuyor, diğeri oluşuyor. Bunlardan bazıları maden kazalarıdır. Beyin sarsıntısı felaketleri ve maden kazalarının ortak bir yanı var. Her ikisinde de ölüm oranı yüksek olabilir ve nedeni çoğunlukla insan hatasıdır. Bu kaza ve felaketlerin hiç yaşanmaması mümkünken, yeterli önlem alınmaması ciddi sonuçlar doğurabilir.

Deprem sırasında arama kurtarmaya yardım eden ve oldukça başarılı olan madenci gruplarımız vardı. Madencilik, dikkat edilmediği takdirde toplu ölümlere neden olan, iş güvenliği açısından oldukça tehlikeli bir iş koludur. Bu nedenle, acil durumlar için arama, kurtarma ve tahliye işlemlerini gerçekleştirecek uygun şekilde eğitilmiş ekipler gereklidir. Tabiri caizse bu yer altı arama kurtarma grupları çalışmalarını her gün bir kez daha deneyimliyor. Bir hata, bir bilgisizlik Soma’da olduğu gibi 301, Ermenek’te olduğu gibi 18, Amasra’da olduğu gibi 42 kişinin ölümüne neden oluyor.

ÇOK TEHLİKELİ BİR İŞ: YERALTI MADENCİLİK

Çok fazla yer altı madenciliği yaşamadım ama bu yazıyı yazarken arkadaşım Aykut Aydemir’in tecrübelerinden faydalandım. İzmir Maden Mühendisleri Odası Başkanı ve aynı zamanda TMMOB İzmir İl Uyum Kurulu Sekreteridir. Çok tehlikeli bir iş kolu olan madencilik sohbetimizi gülümsetmeye çalıştık. Aslında madende çalışmak herkesin yapabileceği ve katlanabileceği bir iş değildir.

Madencilerin yer altına inip çalışmaktan ne kadar korktuklarını merak ediyordum. Bu soruyu ilk ben sordum. “Yer altına inmekten korkmuyor musun?” “Hayır, bu bir tür tutku. Aşağı inmek bana iyi geliyor, kokusunu aldığımda mutlu oluyorum ve ayrıca güvensiz hissetmiyorum” dedi. Bence işini severek yapmak yanlış ve yanlış davranmayı da kötüleştiriyor. Ayrıca maden işçileri de gördüğüm kadarıyla Aykut gibi işini severek yapıyor. Hatırlayın maden işçileri depremde arama kurtarma çalışmalarında en başarılı gruplar arasındaydı. “Ocağa yukarıdan baktığınızda içerisi siyah görünüyor ve biz madenciler bunu korkutucu bulmuyoruz” diyor. İşini sevmek ve sahiplenmek güzel.

Madenciliğin detayları hakkında konuşmaya devam ettik. Bu arada kömür madenciliğinden daha çok bahsettik. Tuhaf ifadeleri var, Fransızca terimler. İSG sınavına girerken en çok anlamakta zorlandığım yönetmelik madencilik oldu. Bu garip terimleri anlamak ve kafama yerleştirmek için çok uğraştım. İşin nasıl yapıldığını anlamak da zor.

BİR MADENCİNİN İŞİ YERDE BAŞLIYOR

konuşmaya devam ediyoruz. Çalışanlar aşağı inmeden önce iş kıyafetlerini giyerler. Soyunma odalarında vinçler var, herkes bu kıyafetleri bir vinçle asıyor ve zinciri çekiyor, kıyafetler üste asılıyor. Nedeni, kıyafetlerin kokmaması ve çok fazla olduğu için dolap koyacak yer olmamasıydı. Bir düşünün, tavandan sarkan bir sürü giysi var. Kasklara takılacak lambalar ocak girişine yakın bir yerden alınır. Önceleri bu lambalar bele takılırdı ve oldukça ağırdı, şimdi lambalarla çalışmak daha kolay. Ardından en temel ve değerli ekipmanlardan biri olan OFC (Oxygen Personal Protection) satın alınır. Bu maskelerin yokluğu, geçmiş kazalarda insanların boğulma ve zehirli karbondioksit ve diğer gazlardan zehirlenmelerden ölmelerine neden olmuştur. Zaman zaman sobada kömür zehirlenmesi sonucu ölen insanlara verdikleri haberlerde, bu ölümlerin sebebinin düzgün yanma (alevli yanma) olmadığı için kömürden çıkan karbon monoksit gazı olduğu belirtiliyor. Bu gaz zehirlidir ve havada önemli bir miktara ulaştığında ölüme neden olabilir. Bu fırınlarda karbon monoksit gibi zehirli gazlar oluştuğunda OFC ile işçi kendini korur. Üç kilograma yaklaşan ağırlığı ile beline takılır ve her zaman yanlarındadır. Nerede olduğunun bilinmesi için işçi takip sistemi aparatı da satın alınır.

Daha sonra fırına girilir ve vardiya değişimi olur. O vardiya değişiminde taş ocağında kaç kişi çalışıyor, hepsi ortada, iş etapta teslim ediliyor. Bunu yaparken nasıl ki işi yapanlar bir araya gelip bağırıyorlarsa herkes duyacağı halde yapılanlar ve yapılacaklar bir talimat niteliğinde söylenir. Aşağıdaki herkes kimin ne yaptığını ve ne yapacağını bilmek istiyor. Bu ortada yer altına inmenin birkaç yolu var. Bunlardan biri kafes sistem (asansör) diğeri ise desandre (maden vinci sistemi) sistemidir. Her gün insanlar bu yöntemlerle yer altına iniyor.

YERALTI BÖLÜMÜ

Yeraltında çok iş var. Örneğin hazırlık kadrosu (tahkimat) üretime hazırlar, galeriyi sürer, alanı kazar, sağlamlaştırır ve çökmesini engeller, baca yapar. Kazdığı çukur çökmesin diye bir yere, çelik vb. bir yere ölçü kazar. destekleyerek güçlendirir. Bu grup örneğin Soma’daki çalışanların yüzde 60’ını oluşturuyor. Ön hazırlık yaparlar, madencilik yapmazlar ama madencilik yapabilmek için gerekli hazırlıkları yaparlar. Bazı işler vardır ki üretmekten daha değerlidir. Bu grubun yaptığı budur.

Madendeki planlı çalışmalar istendiğinde yapılabilecek gibi görünüyor. Planlamayı genellikle mühendisler yapar. Bir maden açılacağı zaman oradaki tüm madenlerin çıkarılması planlanır, ancak çoğu zaman bu yapılmaz. Planlar buna göre yapılır ve planlara göre işler yürütülür. Üretim artık daha modern tekniklerle, kazma küreğiyle değil, makinelerle yapılıyordu. Mekanize yöntemde 6-7 metre boyundaki makineler kazı yaparken tavanın çökmemesi için tavan miktarını yapar ve makine sert uçlu aparatı ile kazıyarak kesme işini yapar. Üretim nispeten daha kolay ve daha az emekle gerçekleştirilir. Hala kullanılan doğal arka yollar da var; Bazı madenler eski ve emek yüklüyken artık yavaş yavaş teknolojiye geçiş yapıyorlar. Örneğin bu eski sistemlerden birinde tavan ile ortasına bir donatı konularak tavanın çökmesi engellenir, ardından hafriyat ilerledikçe alan takviye edilir, bu donatılar elle çıkarılarak yerine kazı yapılır. Neyse ki bu yollar artık çok az yerde kullanılıyor ve işleri daha kolay.

MADEN KAZALARININ NEDENLERİ

Madenlerde sık sık kazalar oluyor ve bazen ölümle sonuçlanıyor. Bir iki kişi varken ölümler basına yansımıyor. Kaza nedenleri arasında süreç hataları ve çalışan hataları yer almakla birlikte en büyük sorun üretim odaklı çalışma şeklidir. İnsanların sağlığı ve güvenliği ikinci plana atılıyor. Yüksek üretim hedeflerine odaklanmak, tehlikeleri göz ardı etmek ya da önlem almak kazaları da beraberinde getirir. Tehlikeler görmezden gelinir ve bize felaket olarak geri döner. Kömür madenciliği ülkemizde önemli bir tecrübe biriktirmiştir ancak üretim odaklı çalışma şekli bu tecrübeler göz ardı edilerek yapılmakta ve ağır sonuçları yaşanmaktadır. Bu cehalet 301, 18 ve 42 kişinin toplu olarak ölümü gibi trajik olaylara yol açmaktadır.

Bir diğer değerli nokta da çalışma alanlarında olduğu gibi madende de eğitimsiz kişilerin çalışmasıdır. Planlama kusurlarının yanı sıra çalışanların yaptığı hataların da iş kazalarını arttırdığı görülmektedir. Bir maden işçisinin yaptığı bir hata, oburunun ölümüne neden olabilir. Madenlerde de personel ihtiyaç duyduğu bilgileri okullardan değil deneyimli işçilerden öğrenir. Ancak teknik liselerden veya teknik eğitim alarak madende çalışmaya başlarlarsa olası kazalara karşı daha dikkatli ve dikkatli olacaklardır. Çünkü eğitim almak iş güvenliği konusunda dikkatli ve öngörülü olmayı öğretir. Ayrı bir eğitim almış olmanız bahis konusunda farkındalığın yüksek olmasını ve yaptığınız işi ezberlememenizi sağlar. Madende özellikle tekil kazalar çalışan kaynaklı hatalardan kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, çalışanlarla ilgili bu kazalar eğitimle önlenebilir.

Kömür madenlerinde kömür çıkarıldığında metan gazı açığa çıkar. Bu gaz, doğal gaza benzer özelliklere sahiptir ve konutlarda ısınma ve yemek pişirme amacıyla kullanılmaktadır. Ancak tıpkı doğal gaz kaçağı gibi metan gazı kaçağı da patlama riski taşımaktadır. Konutlarda gaz kaçağı olduğu zaman kapı ve pencereler hızla açılır ve gaz tahliye edilir. Madenlerde havalandırma sistemlerini aynen kullanarak gazın tahliyesi ve patlama riskinin azaltılması amaçlanmaktadır.

Soma maden faciası metan gazının birikmesi nedeniyle meydana gelmiş olup, 2013 yılında Soma’da meydana gelen maden kazasında 301 kişi hayatını kaybetmiştir. açık alevle temas ettirin. Madenlerde bu patlamayı önlemek için metan gazı düzenli olarak ölçülüyor ve izleniyor. Eğer ortamda yüksek dozda gaz birikirse elektriği kesilerek patlama riski en aza indirilir. Soma’da bu durumlar dikkate alınmadı.

Madende açığa çıkan eksik yanmış karbon monoksit gazı da ölümcül bir risk oluşturmaktadır. Kendi kendine oksijen tutma olmadığı için personelin bir kısmı bu gazla zehirlendi ve öldü. Bu cihaz hayatta kalma ekipmanıdır.

2014 yılında Ermenek’te bir maden kazasında 18 kişi hayatını kaybetti. Su patlamasıyla birlikte madeni kontrolsüz bir şekilde doldurdu ve bu sırada personelin bir kısmı boğularak hayatını kaybetti. Otopsi sonucunda elde edilen bilgilere göre, bir kısmı metan zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybetti. Burada da yaşam odaları olsaydı bu metan zehirlenmesi yaşanmaz ve en az 8 personel kurtarılabilirdi. Ayrıca kazıya başlamadan önce sondaj çalışmaları yapılarak su seviyeleri belirlenebilmektedir. Yükselen suyu bildiren acil durum sistemleri yetersizdi ve hızlı bir tahliye sağlanamadı.

OTURMA ODALARI

Madende çalışan işçilerin acil durumlarda sığınabilecekleri oturma odaları bulunmalıdır. Bu odalar maden tünellerinde bulunur, içerdikleri saf su, havalandırma vb. bulunur. Yaşam odaları, yangın, patlama, göçük veya diğer acil durumlara karşı savunma sağlamak için özel olarak inşa edilmiştir. Ancak bu odaların yapımı ekstra masraf gerektirdiğinden insan hayatını riske atmamak adına yapılamaz.

Son günlerde Amasra maden kazasında 42 kişi hayatını kaybetti. Kaza sırasında patlama meydana geldi ve saatler sonra yangın çıktı. Yukarıda da belirttiğimiz gibi ortamdaki metan gazı dışarı atılmadığında ve belli bir seviyeye geldiğinde alev alma ve patlama riski bulunmaktadır. Amasra’daki kazada havalandırma sistemi iyi çalışmadığı için metan gazı birikti ve bu durum sensörlerle tespit edilmesine rağmen herhangi bir önlem alınmadı.

Görüldüğü üzere her üç büyük maden kazasının da ortak noktası önlem alınması ve gerekli önlemlerin alınmasıyla çözülebilecek sorunlar olmasına rağmen çözüme kavuşturulamamıştır. Sorunlar ya göz ardı edildi ya da analiz edilmeleri için yeterli zaman ya da para yatırılmadı. Kömürün yalnızca yüksek bir yüzdesinin çıkarılması amaçlandığından, ortaya çıkan ve tanımlanan tehlikeler göz ardı edilmiş veya göz ardı edilmiştir. Bu tehlikelerin önüne geçmek için zaman ayırmak, eleman atamak, para harcamak ya da üretimi durdurmak gerekiyordu. Kısacası ev yapılırken alınmayan önlemler maden işlerinde de alınmadı. Ülke genelinde insan odaklı çalışmalara başlamazsak bu felaketlerden asla kurtulamayız. Artık acı bitsin.

*A sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

konak-haber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Vip elit Bağcılar escort Bayan numaraları
Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort