Asgari Fiyat Tespit Komisyonu 3. toplantısının sona ermesiyle yeni asgari fiyat artışını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan açıkladı. Buna göre; Yeni asgari fiyat ölçüsü 11 bin 402 lira oldu. Taban fiyatın belirlenmesinin ardından ihracatçılar da açıklamalarda bulundu.
İhracatçı tarafında şube birliklerinin önde gelen isimleri yeni asgari fiyatla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
2021 yılından itibaren uygulanan ekonomik model ihracata yönelik olduğu için emek ağırlıklı segmentlerde döviz cinsinden asgari fiyatın değeri öne çıkıyor ve çok tartışılıyor. Dün yapılan artışla birlikte açıklandığında 455 dolar olan minimum fiyat 360 dolara düşerek 483 dolara çıktı. İhracatçılar da bu konudaki görüşlerini dile getirdiler.
Bu artışın iç pazara da hareketlilik getireceğine inanıyoruz” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Yardımcısı ve İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMIB) Yürütme Konseyi Başkanı Çetin Tecdelioğlu, “Enflasyonda beklentileri karşılayan bir artış oldu. Biz de düşünüyoruz. çalışanlarımızın yaşam koşullarının iyileştirilmesinin olumlu olduğunu, bu artışın iç pazara da hareketlilik getireceğine inanıyoruz” dedi.
“Kaçınılmaz olarak üretim maliyetleri üzerinde bir etkisi olacaktır.”
İstanbul Dokuma ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, ‘1.2 milyon kişiye istihdam sağlayan tekstil sektörü olarak asgari ücret artışının ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz. Çalışanlarımızın refah düzeyini artırmak için yapılan artışı önemli bulmakla birlikte, bu artışların işveren tarafında üretim maliyetlerini kaçınılmaz olarak etkilediğini vurgulamak durumundayız.
Öksüz, “Son dönemde kurlardaki göreli artışa rağmen uzun süredir kur baskısı nedeniyle rekabet gücümüz zedelendi. TL bazlı üretim maliyetlerinde elektrikten personel maliyetlerine kadar her noktada artışlar söz konusu. Bu da üreticimizi ve ihracatçımızı zorluyor. İstihdam patrona 700 dolardan fazlaya mal oldu. Bu nedenle tüm tarafların ortak yaklaşımı ile çalışanlarımızın refah düzeyini yükseltecek; Patronlarımızın artan üretim maliyetleri neticesinde küresel rekabet gücünün göz ardı edilmediği bir analiz beklediğimizi vurgulamak isterim. Bir diğer konu da ne yazık ki deprem bölgelerinde istihdam sağlayamadığı için tam kapasite faaliyete geçemeyen işletmelerimiz var. Bu kapsamda deprem bölgesinde istihdamı artırmak için personelimizin ödediği vergilerden kesinti yapılmamalıdır. Öte yandan çalışan başına 500 TL olan prim katkı payının 1.000 TL’ye çıkarılması ağır iş branşlarımızın rekabet gücünü artıracaktır.
“Döviz kurlarında da artış bekliyoruz”
İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, ‘Açıklanan yeni asgari fiyatın hayırlı olmasını diliyorum. İhracatçılar olarak döviz kurlarında da artış bekliyoruz. Döviz kuru durup enflasyon yükseldiğinde bu sefer fiyatı sabitlemekte zorlanıyoruz. Maliyetleri karşılayamıyoruz. Enflasyondaki artışın devam ettiği noktada artışın etkisinin azalacağını düşünüyoruz’ diyerek asgari ücrette erime beklentisi gündeme geldi.
“Asgari ücret artışının ne işçi ne de işveren tarafına olumlu bir etkisi olmadığını söyleyebilirim.”
İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca, ‘Çalışanlarımız ne kadar güçlüyse üretim de o kadar güçlüdür. İhracatçı ne kadar rekabetçi olursa, asıl kazanan o kadar ülkemiz olacaktır. Bu çerçevede bir değerlendirme yaptığımızda asgari ücret artışının ne işçi ne de işveren tarafında olumlu bir tepkisinin olmadığını söyleyebilirim. Asıl sorun enflasyon. Enflasyonun çözülemediği noktada taban fiyat artar; Dünyada patronun resesyona girdiği bu ortamda maliyetine yansıtılamayan bir kalem geçici bir süre için çalışanın mutlu olacağı bir atılım olarak kalacaktır’ diyerek temel sorun olan enflasyona dikkat çekti. .
Döviz kurlarının uzun süredir aynı kaldığı bir ortamda ihracatçılar olarak artan TL maliyetleri ile zarar ettiğimizi de belirtmeliyim.
İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hayri Diler, ‘Yeni asgari fiyatın hayırlı olmasını diliyorum. Bu artışla birlikte enflasyonun da kontrol altına alınması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle yapılan artışın faydalı olacağına inanıyorum. Bunların dışında ihracatçılar olarak döviz kurlarında artış olması gerektiğini söylemeliyiz. Döviz kurlarının uzun süredir birebir kaldığı bir ortamda ihracatçılar olarak artan TL maliyetleri ile israf ettiğimizi de belirtmeliyim. Çalışanlarımızın alacakları fiyatlarla refaha kavuşmaları en büyük temennimiz ancak üreticiler olarak artan TL maliyetlerimizin de dikkate alınmasının büyük önem taşıdığına inanıyoruz’ diyerek maliyetlerdeki artışı da beraberinde getirdi.
Uzun süredir ihracatçılar için hesaplanan taban fiyat, işverenleri bir tedbir düşündürmüşe benziyor.
haber-gelibolu.xyz