Hakan Gence ile samimi bir röportaj veren Nergis Öztürk’ten samimi açıklamalar geldi. İşte ünlü oyuncunun o açıklamaları;
-Devam eden tiyatro oyunlarınız, dijital platformlara işleriniz ve sinema sinemanız var. Nasıl yetişiyorsunuz bu ağır tempoya?
Çalışırken daha enerjik ve üretken oluyorum. Böylelikle hayatımı daha kolay organize edebiliyorum.
-‘Düğün Şarkıcısı’ çok eğlenceli, çok enerjik bir oyun. Metni birinci okuduğunuzda ne hissettiniz?
Evet, nitekim çok eğleniyorum. Birinci başta Erdi (Işık) “Oyunu okur musun” dediğinde korktum. Tek kişilik bir oyunda daha evvel oynamamıştım. İstediğim ancak uzak durduğum bir şeydi. Öbür taraftan pandemi sebebiyle sahneye çıkamamak üzücüydü. Oyunda anlatılan periyodu de çok yeterli hatırlıyorum.
Cazip gelen çok tarafı vardı…
-Şahnaz herkese tanıdık gelen, tahminen de kendinden bir şeyler bulabildiği bir karakter. Role hazırlanırken ilham aldığınız isimler oldu mu, nasıl hazırlandınız?
İsim olarak değil lakin BBG yayımlandığı periyotta çok izlemiştik. Hâlâ kimi isimleri hatırlıyoruz. Hatta oyun sonrasında da konuşuluyor artık kim kimdi diye.
-Şahnaz o ‘ışıltılı’ ve ‘kalite kokan’ günlerini özlüyor. Tüm bunları kaybetmek korkutucu geliyor mu size de?
Korkutmuyor. Oyunculuk mesleğinin emekliliği yok. Değişim her yerde olduğu üzere bizim mesleğimizde de var. İş yapma formu değişiyor. Bu değişime nasıl ayak uyduracağınızı da seçimleriniz belirliyor.
-Sahnede bir başına olmak nasıl?
Biraz korkutucu. Yıllar da geçse her oyunda o endişe devam ediyor. Rastgele bir aksaklıkta tutunacağınız kimse yok. Vakitle, oynadıkça daha hâkim oluyorsunuz. Bir yandan da ‘Benim bir hikâyem var, şimdi size onu anlatacağım’ üzere tatlı ve sıcak bir ortama dönüşüyor.
–Şahnaz çok eğlenceli bir karakter ancak öte yandan hayallerinin, hayatının değişmesi de hayli üzücü…
Evet, üzücü. Güya o nahoş değişime ayak uydurmazsa kaybolup gidecekmiş ya da ayak uydurup kendini, hayallerini kaybedecekmiş gibi…
–Hepimiz Şahnaz üzere değişimlere ayak uydurmaya çalışırken bir noktada kayboluyor, yolumuzu kaybediyor muyuz sizce?
Herkes için geçerli olmayabilir bu. Hayallerinin peşini bırakmazsan ya da kendine neyi, niye yaptığını hatırlatırsan tahminen kaybolmayabilirsin. Ortada bir durup nefes almak gerekiyor sanırım.
Oyun kentin değişimine de değiniyor. Birçok kişi değişim nedeniyle İstanbul’dan kaçıp ‘doğaya kavuşmak’ istiyor.
Sizin var mı bu türlü bir hayaliniz?
Bizim Ordu’da bir köyümüz var, esasen her yaz oradayız. İleride nasıl olur bilemem lakin şimdilik buralardayız.
Oyunda toplumsal medyadaki hengameler, nefret telaffuzları, ırkçılık, şiddet ve linç kültürü de vurgulanıyor. Sizin toplumsal medyayla alakanız nasıl?
Çok kopuk. Bazen faal oluyorum fakat istikrarlı olmak gerekiyor sanırım ama bu beni çok yoruyor. O yüzden istikrarsız bir münasebetimiz var. Oyunlarımızı, işlerimizi duyurmak için hoş doğal.
ÖDÜLLÜ OYUNCU
Öztürk ‘Düğün Şarkıcısı’nın yanı sıra ‘Akciğer’ oyununu da sahnelemeye devam ediyor. ‘Akciğer’ 2017’de Öztürk’e
‘Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Ödülleri’nde ‘Yılın Kadın Oyuncusu’ unvanını kazandırmıştı.
