Denize Yaslanmış Bir Sakinlik: Yumurtalık
Bir yerin adını ilk duyduğunuzda aklınızda bir şey canlanmaz bazen. Haritada küçük, sohbetlerde geçici bir kelime gibi. Yumurtalık da benim için önce böyleydi. Tâ ki oraya gidene kadar… Çünkü bazı yerler anlatılmaz, ancak yaşanır. Yumurtalık da tam öyle bir yer: Kalabalığın unuttuğu ama kalbin hemen tanıdığı bir sessizlik.
Adana’dan güneye doğru kıvrılan yolların sonunda, sanki zamanın biraz geride bıraktığı bir kıyı kasabasına varırsınız. Gelişigüzel dizilmiş yazlık evler, sessizliğe alışmış sokaklar ve rüzgârın denizle konuştuğu bir kıyı karşılar sizi. İlk bakışta sıradan görünen bu ilçe, birkaç saat içinde hafızanıza çok özel bir yer kazır.
Sabahları burada gün, acele etmeden başlar. Çay ocaklarının dumanı yükselirken, balıkçı tekneleri kıyıdan yavaşça uzaklaşır. Sahilde yürüyen birkaç kişi dışında kimse konuşmaz. Konuşmak gerekmez çünkü Yumurtalık’ta insan, doğanın ritmine karışır. Deniz de burada sadece bir manzara değil; adeta nefes alan bir canlı gibi... Her kıpırtısı sizi başka bir düşünceye çeker.
Ayas Kalesi’nin taşları, binlerce yılın yükünü sessizlikle taşır. Uzakta, suyun ortasında yükselen yalnız kule, bir masalın içinden kopup gelmiş gibidir. Yumurtalık, tarihi göstermek için değil, yaşatmak için saklar. Tabelalarla değil; rüzgârla, ışıkla, duvarların gölgesiyle anlatır geçmişini.
Ve gün biterken… Gökyüzü kızıl bir şala bürünür, deniz usulca susar. Sahildeki masalarda kurulan sofralar, kalabalık değildir ama gerçek bir samimiyet taşır. Izgara balık kokusu, çocuk kahkahaları, çatal sesine karışan hikâyeler… Her şey yerli yerindedir. Ne eksik ne fazla. Gösterişsiz ama derin. Tıpkı kasabanın kendisi gibi.
Yumurtalık, ne bir tatil beldesi gibi parıldar, ne de unutulmuş bir köy gibi soluktur. O bir denge yeridir. İnsan burada sadece dinlenmez; içini de susturur. Gideni yormaz, kalanı sıkmaz. Sadece var olur ve sizi de öylece kabul eder.
Eğer bir gün denize bakarken gerçekten bir şey hissetmek isterseniz; yolunuzu tabelaların değil, sezgilerinizin çizdiği bir yöne çevirin. Ve unutmayın: Bazı yerler keşfedilmez, sizi bulur.
Benimkini Yumurtalık buldu.